Ölülerinin arkasından yaşayanlar..

Annekaz
14 Mart 2016
Yorum Yok

Gece uyuyamadım desem yalan olur çok yorgundum hiç bir şey düşünecek halim yoktu o kadar çok haber ve fotoğraf elimden geçti ki onların ağırlığı adeta göz kapaklarıma oturdu kafamı yastığa koymamla uyumam bir olmuş.. Ama sabah uyuyamadım erkenden kalktık lise 2. sınıfa giden kızımla beraber okula gittik o okula girdi ben kuşlara yem atmak için meydana..

Yolun karşısındaki küçük bakkala girdim her zaman burada buğday satılır bu kaç lira diye sordum elime aldığım poşeti gösterip beyfendi günaydın dedi 2 lira.. günaydın dememiştim dedim 2 liralık buğday aldım sokağın karşısına geçtim. İnce ince yağmurun atıştırdığı o gri havada ıslak banka aldırış etmeden oturdum elimdeki poşeti açtım avuç avuç yüzlerce kuşa yem verdim.. Arada hızlı hızlı meydandan geçenler yüzünden kuşlar ürküp havalansa da çabucak tekrar toplarlandılar, torba boşaldı ama kuşlar sanıyorum doymadı biraz daha oturdum onları izledim hepsi birbirinin aynısıydı sadece bir tanesi çok farklıydı okula acele acele yetişmeye çalışan gençler bile fark etti o kuşu aslında sadece biz fark ettik bana kalırsa ne kendisi ne de diğer kuşlar farkın farkındaydı ya da umurlarında değildi bilmiyorum.. sonra kalktım poşeti çöpe atıp eve doğru yürümeye başladım.

Yolun kenarında tahta kasalar içinde çiçek satan adamı gördüm ama öyle dalından koparılmış değil, hercai menekşeler, yaseminler, minik bodur güller, sıklamenler.. önünden geçip gittim sonra niye geri döndüm ben hiç çiçek bakamam beceremem suyunu güneşini ayarlayamam korkarım çiçek almaya, hem annem çiçeklerle konuşmalısın der arada bir bana wahtsapp dan fotoğraflarını atar pek ilgili değilim ama işte ilgileniyormuş gibi yaparım ne anlatayım bir saksı ota ve toprağa.. memleketin içinde olduğu durumu mu, yiye yiye bitiremedikleri bu cennet vatanda ne kadar çok kan ve göz yaşı döküldüğünü mü? Benim içim çürüdü çiçek kaç gün dayanır? Alsam da konuşmam..
Kırmızı bir çiçeği beğendim adını bilmiyorum bir de hercailer.. fiyatını sordum kırmızı 10 hercailer 1 dedi.. kırmızıyı istiyorum dedim bir tane de menekşe.. Yağmurdan ıslanmış yaşlı amca kırmızı çiçeği dikkatlice siyah poşetin içine koydu bir yandan çiçeğe nasıl bakmam gerektiğini anlatıyor çok güneşe koyma çok da sulama yeter o kendi kendine bakar dedi Menekşeye uzandı iki saksı geldi eline o da senin kısmetinmiş dedi ikisini de poşete sığdırdı menekeşe hakkında tek kelime etmedi belki 1 lira olduğundan, belki de aslında salon çiçeği olmadığından emin değilim. Eve getirdim kurumuş yapraklarını ayıkladım çamurlu saksılarını yıkayıp biraz su verdim sehpanın üzerine koydum.. ocağa su koyup bir bardak çay hazırladım.. Bunları yaparken ne önceki gün yapılan saldırı ne de orada hayatını kaybedenlerin ailelerininin hissetikleri aklımdan kalbimden ruhumdan bir an olsa bile çıkmadı. Göğsüne darbe almış gibi her nefeste acıttı. Geçen hafta bankında oturup arkadaşımı beklediğim, beklerken bile paronayak şekilde işte Ankara’da saldırı yapılacak nokta dediğim yeri o şekilde görmek aslında beni hiç şaşırtmadı bazen üzüntünüzü anlatamazsınız üzüldüm demek, çok üzüldüm demek bile yeterli gelmez ya işte o durumun içindeyim ne diyeceğimi bilemiyorum.. kınamalar teselliler lanet okumalar dualar beddular hiç birisi gidenler geri getirmeyecek ne ilk olacak ne de son.. biz bu korkuyla yaşarken umarım güvenlik ve istihbarat birimleri artık daha fazla ayakta uyumaz..

Etiketler: ,
Facebook'ta Paylaş Twitter Paylaş Google+'da Paylaş Tumblr
Benzer Konular

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hakkimda
AnneKaz
Merhaba, Anne Kaz 30 yıldır evli, üç çocuk annesi, çalışan bir kadının günlüğü. Aklına gelen her şeyi yazar, yer, içer, gezer, sever hayatın her anından kendine bir mutluluk payı çıkartır bunu da paylaşır.