H3N2 virüsü başımıza bela oldu
H3N2 virüsü evrim geçirmiş bir virüs gibi geldi girdi hayatımıza. H1N1 domuz gribiydi.. Peki virüs neden bu kadar hızlı yayılıyor ve tüm Türkiye’yi etkisi altına alıyor.. Bunu uzmanların hepsi hemen her gün televizyonlardan radyolardan devamlı H3N2 virüsünü anlatıyor..
Ama benim bildiğim ve gördüğüm kar yağmayınca, yağmur yağmayınca hep böyle oluyor. Boşuna dememiş eski kuşak atalarımız. Bir kar yağsaydı ortalıkta hiçbirşey kalmaz, hastalıkların tamamı yok olurdu diye.Bende bu sözlere tamamen katılıyorum. Kar yağmur yağmayınca havada bulunan mikropların dağılmaları, bulaşmaları ve yayılmaları çok hızlı oluyor.
Ancak korkunun da ecele faydası yok desek yeridir. Siz ne kadar titiz olursanız olunuz virüs bulunan bir ortama rastlamamanız biraz zor gibi.. İşyeri ortamı, toplu taşımalar, marketler, metrolar, sosyal yaşam alanları..Bu hastalığı taşıyan binlerce kişi ortalıkta dolaşmakta.. O zaman ne yapacağız. Yok öyle hemen teslim olmak yok.
Öncelikle temizliğimize çok dikkat edeceğiz.. Özellikle ellerimizi her zaman temiz tutarak bu virüsün bize bulaşmasını yüzde elli önleyebiliriz. Mikrop olabilecek alanların hiç birine dokunmamaya, dokunmak zorunda kaldık ise de heme ellerimizi yıkamaya özen gösterebiliriz. Mümkün olduğu kadar hasta insanların ortamından uzak durmak hatta maske takmak.. Mevsim meyvelerini sık tüketerek ve bol bol su içerek vücudun direncini artırabiliriz.
Eğer H3N2 virüsü kaptık ya da hane halkından birisi bu virüse yakalandı ise doktor tavsiyesi dışında hiç bir şekilde antibiyotik kullanmamalısınız. Çünkü hastalık bulaştıktan sonra antibiyotiklerin hiç bir faydasının olmadığını hatta zararlı olabileceğini uzmanlar belirtiyor.Peki ne yapacağız..;
1. ilk olarak kesinlikle vücudu dinlendirmemiz gerekiyor. Hasta olmanın lüksünü yaşamalısınız :))
2. sıcak bir çorba özellikle de tarhana çorbası biber salçalı ve çok az sarımsaklı sizi ayağa kaldıracak, kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacaktır.
3. tansiyon probleminiz yoksa acılı bir bardak turşu suyu sizi diriltecektir.
4. taze sıkışmış meyve suları le vücudunuza alacağınız enerji ile vücut direncinizi artırabilirsiniz..
5. Burası çok önemli çocuğunuz grip olduysa ne olursa olsun doktorun yazmadığı hiçbir antibiyotiği kullanmayın. Çünkü antibiyotik küçük çocuklarda çıkmamış dişleri bile etkiliyor. Ateşli çocuğa asla ve asla aspirin verilmez.. bunu unutmayın..
Gribe iyi gelen tarhana çorbası tarifi
Herkesin kendine göre bir tarhana tarifi vardır ama benim vereceğim tarif gribe iyi gelen tarhana tarifi diyebiliriz;
Bir su bardağı toz tarhanayı bir barsak su ile ıslatın ve 15 20 dakika kadar dinlenmeye bırakın..
Tarhana ıslanırken bir tencerede bir kaşık tereyağı ve bir kaşık biber salçasını (tercihen acı biber salçası) hafifçe kavurun.Dört su bardağı su ekleyerek üzerine ısladığınız tarhanayı döküp kaynayana kadar durmadan karıştırın.
Kaynamaya başladıktan sonra içine bir diş sarımsak , bir tutam kuru nane ekleyip ocağın altını kapatın.Bu çorbayı sabah kahvaltısında, öğleyin ara öğünlerde bol bol tüketmeye gayret edin. Göreceksiniz ki tarhana hem hastalığınıza iyi gelecek hem de tokluk hissi vererek vücut direncinizi artıracaktır. Afiyet olsun..
1978 doğumlu, 3 çocuk annesi çalışan arada bulduğu kaçamak vakitlerde annekaz.com u yazan, yazarken büyük keyif alan bir deli hatunum. Bana [email protected] dan ulaşabilirsiniz…