Kürtaj sezaryen kimin bedeni kimin kararı?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürtaj ve sezaryen açıklamasından sonra bütün gözler kadın bedenine döndü. Başbakan’ı ‘vajina bekçiliği’ ile suçlayan kadın milletvekili de oldu, başbakanlık önünde eylem yapan kadınlar da.

Kürtaj ve sezaryen iki ucu boklu değnek, kürtaja karşıyım demek çok kolay peki kürtaj olmak zorunda kalanlar. Kürtaj’ın yasaklandığı ülkelerde Kürtaj yer altına iner kadın ölümleri daha çok artar yasal olmayan kürtajlarla belki doğuma az kalmış bebekler rahimden söke söke alınır! Sınır tanımayan doktorlar karasularımıza demir atıp gemilerde toplu kürtajlar başlar.. Bunların olacağını söylemek için müneccim olmaya gerek yok bakın kürtajın yasaklandığı ülkelere..

Türkiye’de yasal olarak kürtajın sınırı 10 hafta yani 10 haftalık bir bebek kürtajla alınabiliyor, ama az da olsa bu sınırı geçip de kürtaj yapan doktorlar masada kalan anneler duyuyoruz okuyoruz…Ben kürtaja karşıyım ama yasağına da karşıyım. Bu biraz vicdan muhasebesi.. Yürekleri yakan bir durum ama bu konuda yasaklar bizi ileriye götürmez..

Sezaryen için cinayettir lafı çok ağır fakat Türkiye’de sezaryenle doğum oranı yüzde 47 yani neredeyse yarısı. Mesela size en yakınımdan örnek çok yakın akrabam doktor hamile kaldı işte gününü ayını doldurdu gitti özel hastaneye tek bir sancı ağrı çekmeden sezaryen oldu. Kızım bi de doktor olcakasın normalin nesi vardı diye sorduğumda ” ben çekemem o kadar sancıyı” dedi. Durum kısaca bu bir de saatlerce hasta başında beklemek istemeyen doktorlar var yani keyfi sezaryen öyle ya da böyle çok.. azaltılması gerekir..

Peki bu tartışmanın kadınların doğurganlığı ile ilgili sıkıntı ne? Sıkıntı şu ki Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülke olarak yavaş yavaş bu ünvanımızı kaybediyoruz. Refah arttıkça kadınlar doğurmuyorlar. Tek çocuk yapıp o çocuğu özel okula göndermek, iPhone’larla, iPad’lerle yetiştirmek istiyorlar. Hatta çocuk doğurmayıp kariyer yapayım, rahat rahat dertsiz tasasız yaşayalım diyenler de var. Ha ben 3 çocuk yaptım da ne oldu birisi üniversite (17) diğeri sbs (14) derdinde diğeri de başına ne geleceği bilmediği bir eğitim siteminin içinde çabalıyor..(12)

Türkiye’nin batısında durum daha vahim.. doğusu azalsa da doğumlar devam ediyor.. Çok gelişmiş refah ülkelerde bile doğum sayısını artırmak için bebek başı para uygulaması var ama yine nafile.. Türkiye’de Başbakan Erdoğan’ın nüfusla ilgili böyle planlamalar yapmasına az kaldı. Doğum hızı düştüğü takdirde çocuk başına para uygulamasına geçilebilir :))

Annekaz

1978 doğumlu, 3 çocuk annesi çalışan arada bulduğu kaçamak vakitlerde annekaz.com u yazan, yazarken büyük keyif alan bir deli hatunum. Bana [email protected] dan ulaşabilirsiniz…