Vatandaş gözü ile Kanal İstanbul
Kanal İstanbul hayatımıza bir girdi pir girdi. Öyle ki ortalık toz duman. Yapılmalı ve yapılmamalı diyenler ayrışmış durumda. Yapılmalı diyenler işin gerekliliğini doğru dürüst izah edemezken, yapılmamalı diyenler yapılmalı diyenlerin argümanlarının zıttı olmak kaydıyla her türlü senaryoyu dillendiriyorlar.
Ülkemizin menfaati söz konusu olduğunda ortak paydada herkes sağduyu ile buluşabilmeli.Siyasetçilerin ülkeyi götürdüğü kamplaşma ile yapılacak olanların ülke menfaatine mi değil mi kararını vermekte zorlanır olduk. Bilim adamları birbirlerini öteki taraf diye adlandırırken her iki tarafında bilim insanı olması ve zıt düşünceler içinde fikir beyan etmeleri bizleri iyice kaygılandırmakta.
İstanbul 17 milyon nüfusu ile dünyanın sayılı metropolleri arasında. Biriken dağ gibi problemler var. Ülke olarak son yıllarda terör, Ortadoğu, Suriye göçmenleri, Doğu Akdeniz gibi pek çok cephede sorunlarla boğuşuyoruz. İktidar tarafı, muhalefet tarafı ortak bir noktada buluşamıyor. Tüm bunlar yaşanırken Kanal İstanbul projesi evet yapılmalı diyenler haklıysa şimdi zamanı olmamalı.Çünkü daha öncelikli bekleyen sorunlarımız bulunuyor. Hayır yapılmamalı diyenler ise ellerinde yapıcı ama gerçekçi bilimsel verilere dayanan belgelerle halkı ikna etmeli.
17 Milyon İstanbullu’nun atıkları açıklamalara göre boğazın tabanındaki ters akıntı ile yüzeye hiç çıkmadan deniz derinlikleri ile buluşmakta. Bu doğal akıntı boğazın her daim temiz kalmasını sağlıyor. Derinliği 20 metre olacağı söylenen Kanal İstanbul bu doğal deşarjları nasıl absorbe edecek. Kanalın sağına soluna düşünülen devasa gökdelenlerin yerleşim yerlerinin deşarjları hakkında ne düşünülüyor. ÇED raporları yayınlanmasına rağmen burada bulunan su havzaları, yer altı suları bundan nasıl etkilenecek. Kanalın geçeceği bölgedeki ormanlıklar, tarım arazileri tatlı su barajları, ekolojik denge sayacak ne kadar çok detay var.13 bin sayfa olduğu söylenen ÇED raporunu kim sağlıklı okuyup analiz edecek.
Kanal İstanbul tartışması ve bu konudaki belirsizlikler bakalım toplumu daha ne kadar gerecek. Ülkemiz için en iyisini istiyoruz. Ama Ankara’da yaşanan imar skandalını, Ankara’nın nasıl parsellendiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Kanal İstanbul projesi hayata geçmeden ortada konuşulan imar dedikoduları ayyuka çıkmış durumda. Millet olarak doğru dürüst adam gibi yaptığımız bir iş var mı merak ediyorum.
Ülkemiz için de hayırlısını diliyorum.
1978 doğumlu, 3 çocuk annesi çalışan arada bulduğu kaçamak vakitlerde annekaz.com u yazan, yazarken büyük keyif alan bir deli hatunum. Bana [email protected] dan ulaşabilirsiniz…
