Yeni sağlık sisteminden mecburi izlenimler
Gelelim sağlık sistemine, Ana sağlıklar ( en azından bizimki) harika olmuş. Bir kere okuyan hemşireler alınmasın ama, o elinde kafam kadar çay kupaları ile odalarda toplaşıp sohbete dalıp hasta bekleten kapıları şakır şakır kilitleyen kendisine tek laf ettirmeyen üniformasız suratsız hemşireler uçmuş gitmiş. Herkes görevli olduğu odada işinin başında sıra yok denecek kadar az. Her taraf çiçek gibi tertemiz bakımlı doktorlar güler yüzlü ilgili. Poliklinikler yine daha düzenli ama şu “barkod” zımbırtısı internetten randevu alsanız bile can sıkıcı sıraya girmek zorundasınız ilgili var sabırlı ama sistemin çok ağır olduğunu söyledi haliyle sırada uzayıp gidiyor. Doktorlar çok ilgili. Zaten biraz da iş doktorlarda bitiyor.
Hastaneye gelince, Ankara’nın en büyük çocuk hastanesi, çok kalabalık bu kadar kalabalığı organize etmek çok zor herkesin memnuniyeti belki imkansız ama hastane biraz daha kolay hale getirilebilir. Neticede çocuk hastanesi yeni doğmuş bebekler, anneler uzun süre ayakta bekliyor ya da sonuç için vakit geçirilebilecek yere ihtiyaç duyuyor. Hastanede mescit var kadınlar bebeklerini orada emzirmek zorunda kalabiliyor çünkü bebek bakım odası denen yer tuvaletin girişi. Çocuk hastanesi ama içerisi korkutucu biraz daha çocuklar için bir mekana çevrilebilir ayrıca hastane bahçesi içindeki kafeteryası berbat. Okul kantinleri bile daha derli toplu daha temizdir..Her neyse. Düzelecek sanıyorum yavaş yavaş..Uzun süredir hastanelere işim düşmüyordu. İnşallah uzun bir süre daha düşmez..
1978 doğumlu, 3 çocuk annesi çalışan arada bulduğu kaçamak vakitlerde annekaz.com u yazan, yazarken büyük keyif alan bir deli hatunum. Bana [email protected] dan ulaşabilirsiniz…
Sevgili Anne Kaz öncelikle kızınıza geçmiş olsun diyorum.Türkiyedeki sağlık sektöründeki gelişme ve düzelme takdire şayan gerçekten.Kimse haksızlık etmesin ve şikayet etmesin.Yaklaşık 3 yıldır Sydneyde yaşıyorum.Her iki lafın üçüncüsünde örnek gösterdiğmiz, medeni dediğimiz ülkede sağlık sektörü çökmüş durumda.Acile gittiğiniz zaman minimum bekleme süreniz 6 saat.Bunu baştan hemen söylüyorlar.Ölümcül bir durum yoksa.Ben kırık parmakla tam 6 saat pratisyen hekimi görmek için bekledim.Filme gönderdi geldim tekrar sıraya giriyorsunuz ve bir 6 saat daha.İtiraz edip bir kaç laf söylemeye kalkarsanız hastane güvenliği dışarıya çıkarıyor.Ordan oraya randevu ile tam 4 gün sonunda ortopediste gösterebildim parmağımı.Bekleme salonlarında ateşli çocuklar,ağrıdan ağlayan yetişkinler ve hatta böbrek taşı düşüren genç insanlar sessizce ve kabullenmiş bir şekilde bekliyorlar.Özel hastane yok denecek kadar az ve korkunç pahallı .Bir kanal tedavisinin 1000 dolar olduğu bir ülke.Ve nüfus ülek genelinde 22 milyon civarında.Bizim 80 milyonluk ülkemizde verilen sağlık hizmetini düşününce içler acısı bir durum var burda.Ülkemizde sağlıkta yapılan reformlar bile herşeye bedel.Emeği geçenlerden Allah razı olsun.Hep kendimizi geri kalmış olarak görüyorduk.Ama Türkiye her şeye rağmen kulvar değiştirmiş biz farkında değilmişiz…
Sydneyden Sevgiler
Nazan
çok teşekkürler annekaz senin sayende flüdü çalmayı öğrendim sana minettarım